Birleşmiş milletler, avrupa birliği, global dünya, dünya tek devlet olacak vs. derken çok karmaşık bir dünya yapılanması ortaya çıktı. 2.dünya savaşı bitince dünya belli bir yapılanmaya geçti. Bu yapılanma ortalama 50 yıl dünya devletleri kendi kabuğuna çekildi. Çekildi çekilmesine ama dünya haritasına yön verme çabasında olan güçler planlarında ufacık bir değişiklik yapmadan, ince ince örüyorlar sanırım ağlarını.
Son zamanlarda hiç olmadığı kadar 3. dünya savaşından bahsedilir hale geldi. Hangi devlet adamını dinlesek konuşmalarının bir köşesine bu sloganı yerleştiriyorlar. İster istemez aklımıza şu soru geliyor; bu söylemlerle bizleri alıştırıp, beyinlerimize savaş mesajı mı veriliyor?
Devlet adamları bu söylemleri her fırsatta zikrederken elbette ki ülkemizin devlet adamları da bu gerçeği saklamaz hale geldiler. Sayın Devlet bahçelinin açıklamaları, sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları bu gerçeği açıkça ifade eder ölçüde.
Fikirlerine güvendiğimiz yazarlarımızda hem zihnen hem de ekonomik olarak savaşa hazırlanmamız gerektiğini yorumlar hale geldiler. Son dönem siyasetinin en belirgin özelliklerinden birisi yapılacak kanun veya uygulamaları önce medyada dillendiriyorlar sonrada halk bu söylemlere alışınca uygulamaya koyuyorlar. Geçiş süreçleri yada toplum yönlendirme taktikleri olarak makul olabilir. Sanırım 3. dünya savaşı söylemleri de bu çerçevede düşünülmeli.
Savaş olsun yada olmasın yazarlarımız bence haklı. Her an tetikte olup ekonomik ve sosyal yaşantımızı sanki savaş çıkacakmış gibi ayarlamamız gerekmektedir diye düşünüyorum. Zaten hiç gizlenmeyen israil politikası ve savaş taktiği bu fikrimizin de ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.
Ne diyelim; iman dolu ve savaşa hazırlıklı nesiller yetiştirebilmeyi Rabbimiz nasip etsin vesselam…